13 Ekim 2016 Perşembe

hala ik'dan mı medet umuyorsunuz?

"Çoğu özgeçmiş çöpte son bulur. Benimki sizin midenizde."



eskiden, her şey internet üzerinden yapılmadan önce, insanlar kağıtlara özgeçmiş yazar veya aynı işi gören formlar doldurur çalışmak istedikleri şirketlere (veya önüne gelen her şirkete) şahsen başvuruda bulunur bu belgeleri elleriyle teslim ederdi.

sonra devran değişmeye başladı. bu basılı/yazılı belgelerin diğerlerinden farkı olsun diye kağıtlar renklendirilmeye başlandı, vesikalık yerine boy fotoğrafları falan konmaya başlandı. sonra özellikle web ve grafik tasarımcılar internet siteleri ve vidyo cvler hazırlamaya başladılar. bunlar pek tutmadı ve ikisinin ortası bir yerde buluşuldu gibi.

iş arama siteleri yayıldı. özgeçmişler oraya dolduruldu, başvurular bu siteler üzerinden yapılmaya başlandı ve insan kaynakları/personel müdürleri de bunların birer çıktısını alıp öyle değerlendirmeye (veya çöpe atmaya) başladılar.

Pazarlamacı Lukas Yla Amerika'ya taşınıp iş aramaya başlayınca iş başvuru sitelerinden veya eposta ile cv göndermekle istediği şirketlere giremeyeceğini zaten biliyordu. O da başka bir yöntem kullanmaya karar vermiş ve bir kurye kılığına girip özgeçmişini kendi eliyle teslim etmeye karar vermiş. yanında da hediyesi çöreklerle :) yukarıdaki gibi bir kutu çörek hazırlayıp dikkat çekici bir mesajla ilgili kişiye elden ulaştırmış.





mesajda şöyle diyor:
Çoğu özgeçmiş çöpte son bulur. Benim ki ise sizin midenizde. 
Selam, 
Bu gönderi bir hata değil. Özgeçmişimin size şahsen ulaştığından emin olmak için bir kuryeymiş gibi davrandım.
Farketmiş olduğunuz gibi olaylara farklı şekilde yaklaşıyorum ve de en önemlisi başladığım işi bitiririm.
Adım Lukas, 5 yıllık tecrübesi olan bir pazarlama elemanıyım. Şirketinize hayranlık duyuyorum ve sizinle çalışmayı çok isterim.
Eğer merakınızı celbettiysem ve bana nasıl ulaşabileceğinizi düşünüyorsanız lütfen bit.ly/check-resume adresini ziyaret edin. 
Bu arada da lütfen getirdiğim çöreklerin tadını çıkarın.

Görünüşe göre Lukas "ekmek aslan'ın midesinde." deyişini biraz değiştirmiş.

Aklıma bir kaç soru geliyor tabi:

  • Buna benzer bir şeyi deneme cesaretimiz olur mu?
  • Sizce bu yöntem memleketimizde işe yarar mı?
  • Çörekler güzel miydi?

kalın sağlıcakla.


8 Ekim 2016 Cumartesi

Stephen King'in Kara Kule Serisi





2015'te okuduğum kitaplar listesinin sonlarına ve 2016'da okuduğum kitaplar listesinin başlarına bakarsanız bir bilim-kurgu, western, şovalye macerası karışımı olan kara kule serisine devam ettiğimi göreceksiniz.

1 ocak 2016 itibariyle 6ncı kitap olan susannah'ın şarkısına başladım. sonrasında normalde seri son kitap olan kule ile bitecekti ama anahtar deliğinden esen rüzgar, bir kara kule öyküsü adında, yazarın (stephen king) bağımsız olarak ta okunabilir ama aslında büyücü ve cam küre ile calla'nın kurtları arasına konulabilecek bir kara kule 4,5'tür dediği bir kitap var. bu ırmak romanda bir çok geriye dönüşler ve hatta roman içinde romanlar var. fazlaca uzun olduğunu düşünüyorum ben. bazı yerler ve özellikle de diyaloglar sarkıyor. kitaplar kalın ve taşıması dert. bir yerlerde yazarın kelime başına para aldığını okumuştum. düşününce mantıklı geliyor. bir çok arkadaşımdan stephen king övgüsü almışımdır. 

kitap yüzüklerin efendisinden çok ejderha mızrağı serisine benziyor ama kovboylu olanı. sinematografisi müthiş, bilim-kurgu-korku-aksiyon-fantazi türlerini karışımı yerinde, özgün anlatımlar ve hayalgücü tartışmasız. bu bağlamda piyasaya yön veren bir yazar olması şaşırtıcı değil. dünya çapında başarısı da ortada zaten. ben de bu seriyi tavsiye üzerine (ve yarı fiyatına indirim şansı yakalayınca) edinmiştim ancak ben bir daha king okuyacağımı sanmıyorum (hediye edilirse başka). seri bir televizyon dizisi olsa game of thrones gibi bir başarı gösterebilir bence. hemde içerisinde iğrenç cinsel sahneler olmadan. 

özellikle üç'ün çekilişi'ni (daha önce üç'ün çizgileri adıyla inkılap yayınevi tarafından basılmış) okumak çok kötü çevirisi yüzünden bir işkenceydi. haydi başka bir dildeki argo deyimlerin çevrilmesi meselesinin zorluğu bir yana çok basit deyimlerin bile çevrilememesi, meşhur tdk uydurmacasını dayatma çabası bazı cümleleri metnin bağlamına o kadar ters düşürüyor ki türkçe bir anlamları bile kalmamış. daha sonraki kitaplar canan kim'in çevirisine verilmişte durum düzelmiş. bence yayınevi hemen diğer kitapların çevirisini de güncelletmeli. yine kara kule serisinde yer alan bazı öykülere ait çizgi romanlar da piyasa da mevcut. serinin eski baskılarında hayalet belde adında bir kitap daha bulunuyordu. yeni baskılarda bu kitap çorak topraklar ile birleştirilmiş ve tek cilt haline getirilmiş. telaşa mahal yok.

bay king bu kitabı hayatına yaymış. diğer kitapları basılırken ve piyasayı sallarken özenle besleyip büyüttüğü, koruyup gözetlediği evladı gibi davranmış ona. yanlış hatırlamıyorsam 33 - 34 senelik bir emek söz konusu.

kahramanımız silahşör roland'ın gençlik maceralarının anlatıldığı çizgi romanlarda ayrıca piyasada bulunabilir. 

meraklısı pişman olmayacaktır ancak daha çabuk daha eğlenceli daha bizden daha özgün romanlar okumak isterseniz murat menteş'in kitaplarını bir deneyin derim ben. yine benzer şekilde, alper canıgüz'de sıraya girebilir.

iyi okumalar ;)
 




7 Ekim 2016 Cuma

mmm... yeni mac mi aldın?




bir sürü para vererek bir macbook pro aldınız. koştura koştura eve geldiniz ve kutusunu açtınız. mmm... mis gibi yeni mac kokusu sardı etrafınızı. o ne güzel bir his 😃 verdiğiniz paraya şimdiden değdi, değil mi?

apple ürünlerine aksesuvar üreten çok sevdiğimiz TwelveSouth firmasının yeni ürünü tam da bunu yapıyormuş işte. taze taze kutusundan yeni çıkmış bir mac bilgisayarın kokusunu yayıyormuş. aslında aromatik bir soya mumu, yaktığınızda etrafa yaydığı koku ise kendinizi bir apple store'daymış gibi hissettiriyor demek ki veya daha da güzeli yeni bir mac almış gibi.



daha önce de buna benzer bir çalışma 2012 yılında avustralya'nın melbourne şehrinde ki bir sanat gösteri sırasında yapılmış ama tabi bir ürün olarak pazarlanmak yerine sadece sergilenen parçaya dahil olan bir çalışmaymış. twelve south ise bunu bir ürün olarak üretime geçirmiş ve 24 amerikan lirasına satışa çıkarmış. görünüşe göre tutmuş olmalı ki şu anda stoklarda görünmüyor.

ilk bir kaç dakika güzel olabilir de evimin saatlerce bu şekilde kokmasını istemezdim herhalde. ama bir teknoloji mağazam olsaydı da kesin denerdim.