bugün 21 ağustos 2013.
bugün söz bitti. bütün renkler soldu. halen sur'u bekleyenler uyansınlar ki bugün kıyamet koptu.
bugün çocukların akamayan kanları hepimizin üstüne bulaştı.
müslüman, hristiyan, yahudi, agnostik, budist, ateist, ataist, monoteist, politesist, türk, kürt, çerkes, ermeni, laz, alman, amerikalı, afrikalı, eskimo, beyaz ırk, siyah ırk, sarı ırk, sağ, sol, üst, alt, ideolojiler, davalar, analizler, sosyoloji, psikoloji, reel politikler, medeniyetler ve çatışmaları, amalar, fakatlar, bizimkiler, sizinkiler, ötekiler, berikiler anlamsızlaştı. Gezi, saraçhane, gülhane, cami, kilise, havra, cem evi, kahvehane, sınırlar, karakollar, mekanlar kayboldu. sloganların, çağrıların, türkülerin, şarkıların, şiirlerin, manifestoların hiç biri işe yaramadı.
bugün yüzlerce çocuk çırpınarak can verdi. artık hepimiz haksızız.
artık hangisinin annesinin gözlerine bakıp o pek yüce ideallerimizden bahsetme cüreti gösterebiliriz?
bugün geriye iki şey kaldı: insan olmak ya da olmamak.
benim gibi vakit kaybetme. bu yazıyı "beğenme", altına yorum yazma. kalk şimdi, varsa çocuğuna sarıl, ölümcül kimyasalların bulaşmadığı teninin kokusunu çek içine. sonra da dua mı edersin, saygı duruşunda mı bulunursun,mum mu yakarsın... şunun da farkında ol ki bu yaptığın ne gidenleri geri getirir ne de kalanların acısını dindirir. Bu yaptığın onlar için değil kendin içindir. Bunca kargaşa ve gürültü içerisinde içimizde kalan bir parça vicdanımızı göz yaşımıza katıp çoğaltabiliriz belki de.